Mehmet PAKSU

Mehmet PAKSU

Cinsel içerikli site alışkanlığı

Cinsel içerikli site alışkanlığı

Ben vakit namazını kılan, İslâm'ın emirlerini yerine getirmeye çalışan biriyim ve evliyim. Ancak nefsime hâkim olamıyorum. Etrafımdaki bayanları "cinsel obje" olarak görüyorum. Ne zaman yalnız başıma bilgisayar başına geçsem cinsel içerikli sitelere giriyorum. Sonra da çok pişman oluyorum ama yine giriyorum. Bundan kurtulmak istiyorum. Ne yapmalıyım? Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. (Rumuz: Mert)

Mesele bütünüyle bir iman ve irade meselesidir.

İman meselesidir çünkü Allah'a ve meleklere gerçek anlamda inanan bir insan sürekli onların kendisini gördüğünü bilir, ne yapmışsa meleklerin kaydettiğine inanır. Bu inancı onu yanlışlardan uzaklaştırıcı, caydırıcı, vazgeçirici bir özellik verir.

Bilgisayarın başında iken birisinin sizi gözetlediğini bilseniz, fark etseniz, hiç aldırmadan o tür sitelere rahatça girebilir misiniz?

Biraz zor girersiniz. Girseniz bile izlendiğinizi kabul etmek istemezsiniz. Edecek olsanız da meleklerin varlığından rahatsız olursunuz.

Bu rahatsızlık sizi onların inkârına kadar götürebilir. Böylece onlara olan imanınız/inancınız zayıflayabilir. Önünüze felaket kapısı açılabilir.

Manevi donanımınızı güçlendirin

Bunun için manevi donanımınızı artırın. Hayalinizi kirletecek, kalbinizi bozacak, ruhunuzu sindirecek görüntülerden uzak durun. Duanıza, ibadetinize, takvanıza dikkat edin.

Ama en önemlisi, bu müstehcen düşüncelerin aklınızı, zihninizi meşgul ettiğini, manevi dengenizi sarstığını bilin.

O esnada geçici olarak bir zevk alsanız bile bir süre sonra kalbinizin sıkıldığını, kendi kendinize kızdığınızı, pişmanlıklar içinde kıvrandığınızı göreceksiniz.

Daha sonra şeytan bu görüntüleri sürekli olarak gözünüzün önüne getirir, namazda iken sizi oralara götürür, ibadetten, kulluktan uzaklaştırır.

Çünkü bu tür sınırsız, kontrolsüz siteler, insandaki yüce duyguları yaralar, zikirden nefret ettirecek hale sokar. Bir de alışkanlık yapınca daha da vazgeçilmez bir hal alır.

Pek çok okuyucumuzdan gelen mailler bu sıkıntının yaygınlaştığını gösteriyor ki, birçok insanın bu dertten mustarip olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu konuda aklıma M. Ali Seyhan'ın "Gençliğin Cinsellikle İmtihanı" kitabıyla M. Yusuf Güven'in "Gözümü Haramdan Nasıl Korurum" kitabı geldi. Bu iki kitap büyük ölçüde size yardımcı olacaktır.

Eşim tartışmada ailemi araya katıyor

Benim eşim her tartışmamızda hemen "Senin ailen de böyle zaten" deyip ailemi tartışmamıza katıyor. Eşime karşı nasıl davranmam gerekir? (Rumuz: İclal)

"Her tartışmamızda" dediğinize göre demek ki, aranızda sık tartışmalar yaşanıyor. "Haklıydım, haksızdın, ben böyle demiştim, sen şöyle demiştin" şeklinde yapılan lafların ne size ne de eşinize bir faydası yoktur.

Tartışma yapıcı olmalı, doğruyu bulmaya götürmeli, fikir alışverişine taşımalı sizi. Suçlayıcı ve kırıcı tartışmalar aradaki saygının ve sevginin zedelenmesini, yıpranmasını tetikler. Kalpte olumsuz izler bırakır, hatta yaralar açar.

 Öyle ki, bir taraf zor durumda kalır da cevap veremez hale gelir yahut kendini savunma mecburiyeti yaşarsa, karşı tarafa baskın gelip susturmak için onu çileden çıkarırcasına zayıf damarına dokunur.

Bunun için en iyisi, en doğru olanı, eşinizin böyle bir şey söylemesine meydan vermemek, belki sebep olmamaktır.

Tartışma ilerliyor artık ölçü kaçıyor ve sinirler geriliyorsa, hemen sözü çevirip bir espri yapmak yahut şakaya vurmak, meseleyi tatlıya bağlamak lazım.

Çünkü yüzde yüz haklı olsanız bile, haklı olmanız yetmiyor, sizi eşinizin gözünde büyültmüyor.

"Haklı insaflı olur" kuralına göre, bir yerde siz alttan alır, tartışmanın dozunu azaltırsanız, o da sizi rahatsız edecek kelimeler kullanmaz, ailenizi suçlar biçimde sözler söylemez.

Karı koca olarak siz birbirinizi savunun, birbirinizi koruyun, kollayın, tek yürek olun.

Sen kendi aileni savunmaya çalışırsan, o da kendi ailesini savunur, ortada onlar yokken birbirinizi üzersiniz.

Karı koca arasında yaşanan sorunlarda her iki tarafın aileleri çok sık gündeme gelir, onlar üzerinden eşler birbirlerini suçlarlar.

Bunu için birbirinizin hassas yönlerini keşfedeceksiniz, "kırmızı çizgilerinizi" belirleyeceksiniz, söz dönüp dolaşıp oraya gelince, hemen fren yapacaksınız, durmasını, sesinizi kısmanızı bileceksiniz. Böylece ne üzülürsünüz ne de üzersiniz.

Çünkü siz ağzınıza geleni, istediğinizi söylerseniz, karşıdan istemediğiniz sözler işitirsiniz.

Soru ve sorunlarınız için; [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Mehmet PAKSU Arşivi