Kıvanç Tığlı BULUT

Kıvanç Tığlı BULUT

Çocukta Depresyon ve Travma...

Çocukta Depresyon ve Travma...

Değerli okuyucularım, çocuk deyince aklımıza umut, anlık sevinç ve üzüntüler yaşayan coşkulu bir varlık gelir. Çocuk ve depresyon kelimelerini bir arada düşünmek zordur. Ama ne yazık ki çocuklarda depresyona rastlıyoruz.

Çocuklar duygusal durumlarını büyükler kadar iyi anlatamazlar, depresyonlarını davranışlarıyla gösterirler. Ancak dokuz, on veya daha büyük yaştaki çocuklar depresyonunu, sorununu sözcüklerle anlatırlar.

“Psikanalize” göre; çocuktaki depresyonu değerlendirmede en önemli boyut öznenin ifadesidir. Özne yaşadığı karışıklıkların yazarıdır ve içinde olanları dışarıya yansıtır. Bu derin gerçeklik, çocuğun yüzüne yansır. Çocuk neredeyse “küçük bir yaşlı” gibidir. Yüzündeki anlamlı ifadesi azalmıştır, pek gülmez. Bazen çocuk için uslu ifadesi vap verme biçiminde ortaya çıkabilir; “bunu bilmiyorum” “yapamam” söylemleri ketlenmeye kadar gidebilir,

Suçluluk hislerinin bilinçli bir ifadesi de “ben kötüyüm” “ben aileme iyi davranmıyorum” şeklinde ortaya çıkar. Bu hisleri yaşayan çocuk kendi kendini cezalandırmaya başlar; okulda durmadan ceza alır, kazalar başlar. (Marcelli, 2003)

Bazen çocuk depresif olmasından dolayı kendini suçlar ve “sorun bende, benim yüzümden” der. Bu değersizlik hisleri ve yetersizlik duyguları bir kapanma gibi ortaya çıkar. Depresif kırılganlık, öznenin kişiliğine de bağlıdır.
     Çocuklardaki depresyon belirtilerine bakalım;

• Kendini mutsuz veya boşlukta hissetme. Hiçbir şeyden mutlu olamama, sürekli yakınma, az gülüp sebepsiz yere ağlama, oyunlarını sürdürememe, arkadaşlarıyla geçinememe çocukların mutsuzluklarını gösterme davranışlarıdır.

• İlköğretim çağındaki çocuklar hem davranışlarıyla hem de sözel olarak mutsuzluklarını ifade edebilirler. Bunu yapamıyorlarsa bir eksiklik vardır.

• Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk alamama; depresyondaki çocukların küçük bir kısmında ilgi ve istekte azalma, bunun yanında huzursuzluk ve gerginlikte artma olabilir. Örneğin Damla ilkokul ikinci sınıfta okuyordu ve çok sevdiği, bağlandığı birinci sınıf öğretmeni başka bir yere tayin olmuştu. Bu yüzden ders çalışma isteği azalmıştı ve ödevini yapmak istemiyordu. Oysa birinci sınıfta okuldan eve gelince ödevlerini hemen yapmak istiyordu.

• Gergin, sıkıntılı, huzursuz olma. Çocukları depresyonda olan aileler “of sıkıldım” sözlerini çok işitirler. Bundan başka iç çekme, üzgün ve gergin görünüm olur.

• Anne ve babayı sinirlendirene kadar uğraşma, en yakınlarıyla ilişkisinde bozulma, tartışma ve küsme. Depresyondaki çocuk kurallara daha az uyar ve anne babayı daha çok sinirlendirir, sudan bir bahane ile sorun çıkarabilir. Normal bir çocuk, istediğinin olması için bir süre ısrar eder, yapılamadığında kabullenebilir. Depresyondaki çocuk ise amaçsız, herhangi bir şey için tutturabilir. Tek bir amacı vardır; o da içindeki mutsuzluğu ve huzursuzluğu çevresine yansıtmaktır

• Sinirlilik ve öfke patlamaları; aileler bu belirtiyi sinir krizi olarak yorumlarlar. Çocuk ve aile arasındaki bir inatlaşma, çocuğun kendine ve eşyalara zarar vermesine kadar gidebilir.

• Bedensel yakınmalar; çocuğun içindeki sıkıntıdan kurtulmak için bir çeşit yardım isteme yöntemidir. Özellikle baskıcı, aşırı kuralcı anne babaların çocuklarında bu tür yakınmalar, baş ve karın ağrıları daha fazla görülür. Bu belirtiler psikolojiktir; çünkü çocuk sadece sıkıntı duyduğu ortamlarda bu fiziksel belirtileri gösterir     

Bir erişkin için normal gibi görünen herhangi bir olay bir çocuğun duygusal dünyasında travmaya neden olabilir. Bu tür olaylar çocukları derinden etkilemektedir. Araba kazası, ailede yaşanan ölüm acısı, boşanma, evde beslenen hayvanın ölmesi ya da fiziksel yaralanmalar bile duygusal travmaya neden olabilir. Çocukların travmaya verdikleri tepkiler farklı farklıdır, her travma her çocukta depresyona neden olmaz.

Çocukların travmatik olaylara karşı gösterdikleri tepkileri şu şekilde sıralayabiliriz;

• 5 ve 5 yaş altındaki çocukların tepkileri: Bu yaşlardaki çocuklarda aile fertlerinden ayrılma korkusu, ağlama, sızlanma, yerinden kıpırdayamama ve hareketsizlik, anlamsız hareketler, çığlık atma, titreme, korku belirten mimikler ve anne ya da babayı bırakmak istememe gibi tepkiler görülmektedir. Travma yaşayan çocuklar yaşlarının gerektirdiği olgunlukta davranmak yerine daha küçük çocuklar gibi hareket edebilir. Yatağını ıslatma, parmak emme ve karanlık korkusu bu tür tepkilerden birkaçıdır. 

• 6-11 yaş arası çocukların tepkileri: Bu tür çocuklar kendilerini soyutlayabilir ve içlerine kapanabilir. Yaşından küçük çocuklar gibi davranma, kâbuslar, uyku bozuklukları, anlamsız korkular, gerginlik, okula gitmeme isteği, sinir krizi ve diğer çocuklarla kavga etme gibi tepkiler bu yaşlardaki çocuklar tarafından verilen tepkilerden bazılarıdır. 6-11 yaşları arasındaki çocuklarda tıbbi nedenlerle açıklanamayan ve hiçbir nedeni olmayan karın ağrıları ve bedensel şikâyetler görülebilir. Çocuklar ders çalışmak istemez. Depresyon, gerilim, suçluluk duygusu ve duygusal dünyada bir tür uyuşma yaşanabilir.

• 12-17 yaş arası çocukların verdiği tepkiler: Bu yaşlardaki çocuklar erişkinlerin gösterdiği tepkileri gösterirler. Yaşanan travmatik olayın sürekli hatırlanması, kâbuslar, duygusal dünyada içine kapanma, travmatik olayı hatırlatan her türlü izi görmezden gelmeye çalışma, depresyon, uyuşturucu madde kullanımı, anti-sosyal davranışlar ve yaşıtlarla yaşanan kavgalar bu yaşlar arasındaki çocuklar en sık görülen tepkilerdendir. İçine kapanma ve kendini soyutlama, fiziksel şikâyetler, okulu asma, ders çalışmayı reddetme, uyku bozukluğu ve zihinsel karışıklık da görülen diğer tepkilerdendir.

Depresyon geçiren çocukların tedavisinde çocuğu depresyona iten, strese sokan nedenler araştırılmalıdır. Bunun için bir uzman tarafından, çocuğu strese sokan nedenler ve bilinç dışını ortaya çıkaracak psikolojik testler uygulanmalıdır. 

Çocuklarımızın mutlu sağlıklı olması  duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kıvanç Tığlı BULUT Arşivi