Her bir iş ve olay iki yönlüdür. Biri, kader noktasındaki cephesi, diğeri beşer açısından değerlendirilmesi…  

            Bizler Allahın kulları olarak bu zulmü tek yönüyle (Hangi yönü olursa olsun) değerlendirsek yanlış yapmış oluruz. Yani, hem kader, hem de beşer açısından beraber değerlendirmeliyiz.  

            Evet, bir kere Allah’ın her şeye ama “HERŞEYE” hakim olduğuna inanmalıyız. Bu inancımızı bir kere daha teyid etmeli ve yenilemeliyiz. 

            İnanmalı ve bilmeliyiz ki, “Kadir-i Mutlak” olan Cenab-ı Hak isterse ve hikmeti iktiza ederse, bir anda her şeyi yapar, ve olayları da durdurur. Çünkü her şeye Kadir’dir. Hiçbir şey ona ağır gelmez.  

            Yine isterse, şu anda kıyameti koparır, mahşeri kurar, cennet ve cehennemi yaratabilir. (Amenna ve Saddekna)   

            Evet, Aziz Dostlar! Bence olayın en önemli cephesi ve yönü kendi iç dünyamız açısından bu itikat ve inancımızın zedelenmemesidir. Öncelikle biz kul olarak itikat konusunda sağlam ve dik duracağız ki, şahsi ve sosyal olayları sağlıklı bir ortamda ve sarsılmaz bir ruh haliyle değerlendirelim.  

            Boşuna mı her gün yüzlerce “Allahu Ekber” leri duyuyoruz, dinliyoruz ve söylüyoruz. Cenab-ı hak  sadece beş vakit namaz da belki yüzlerce defa ”Allahu Ekber” söyletiyor bize! Ayrıca ezanları, getirdiğimiz kametleri ve tesbihleri düşünelim!  

Velhasıl, Allah bizim zaafımızı bildiği için kendi sonsuz büyüklüğünü devamlı bizlere hatırlatıyor. Unutma! Diyor.  

            Bunu böylece tespit ettikten sonra gerisi çok kolaydır.   

            O halde Filistin için ne yapacağız ne yapmalıyız?   

            “Elimizden geleni” yaptıktan sonra gerisini “Mutlak kudret sahibi” olan Allahın iradesine bırakacağız.  

            Sakın ha! Bu bakış açısına basit ve kolay demeyin! Bunun derinliğini anlayamayanlara biraz basit gelebilir diye söylüyorum. Bunun kısaca anlamını söylersek, suçu, şuna buna atmaktan ziyade kendi davamıza sahip çıkmak demektir  

            “Elimizden gelen” tabirini tekrar etmek ve vurgulamak istiyorum. Elimizden geleni yaparken hiçbir zaman hırsımıza kapılıp yanlış adım atmamalıyız. Çünkü zalimlerin yaptığı ve her zaman düşündükleri en önemli şeylerden biriside, bizi öfkelendirip suçlu durma düşürmeleridir. “İTİDAL” imizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Öfkemizi kontrollü bir şekilde harcayıp kullanmalıyız.  

            Hiç bir zaman unutmayalım ki, Cenab-ı hak her vesileyle bizleri imtihan eder. Yani meydana gelen bu hareketlerin içindeki, bana bakan yönünü herkes kendini düşünerek değerlendirmelidir.  

            Yapacağımız bir dua, elimizden geldiği kadar vereceğimiz ufak bir yardımı küçük görmeyelim.   

            Ufacık bir çekirdekten kocaman bir ağacı yaratıp çıkaran Cenab-ı Hak, o önemsiz gördüğümüz desteği çekirdek kabul edebilir. Yeter ki bizler dua ve yardım ederken, Allahı bütün isim ve sıfatlarıyla birden düşünelim!  

            Cenab-ı Hak hepimize “FERASET” versin.   

            Şu dua ile de bitirelim: “ALLAHIM! BİLDİĞİN GİBİ YAP!”