Her gün Trabzon hava alanına 17 servis kaldıran HAVAŞ otobüsünde, gün geçmiyor ki, bir kavga bir tartışma yaşanmasın…

Nedeni çok basit, özellikle Rize bölgesinden kalkan 17 servisin yedeği, yani ikinci bir otobüs olmadığı için çoğu zaman servis otobüsünün koltukları ilk gelenler tarafından dolduruluyor, sonra gelen yolcular, ya ayakta yolculuk yapmak zorunda, ya da HAVAŞ’la değil de, başka bir dolmuşu tercih etmek durumunda kalıyor. Uçağın kalkış saati de belli olduğu için, çoğu zaman başka bir dolmuşu da tercih edemiyor. Çünkü çok dur - kalk yaptıkları için, uçağı kaçırma tehlikesi var. Bundan dolayı yine de HAVAŞ ile , fakat bu sefer de ayakta yolculuk yapmak zorunda kalınıyor!

SÖZÜM ONA, HEM UÇAK YOLCUSUSUN, HEMDE 1 SAAT, 1.5 SAAT AYAKTA YOLLCULUK YAPMAK ZORUNDASIN!

Geçen günlerde bir arkadaşımız, HAVAŞ’la Hava alanına giderken, yoldan mesaj çekiyor bize, şu anda otobüsün içinde yer tartışmasından dolayı kavga var diye… Bu tür tartışma ve çekişmeler, her gün, belki birkaç defa yaşanmaktadır. Günde 17 servis kalkıyorsa ki, kalkıyor, bu tartışmalar daha da yaşanır ve yaşanacak… Hani sinema veya tiyatroda geçen bir hikaye var ya… “ Sende bu ense, bunda da bu para olduktan sonra, daha çok şaplak yersin” diye

Bizde tekrar tekrar diyoruz ki, bu bölgeden her gün ortalama 2500 yolcu olduktan sonra ve bu yolcular, her gün bölgemizden Trabzon hava alanına ulaşmak zorunda ise, bu sıkıntılar, bu tartışmalar, bu kavgalar yaşanmaya devam eder…

SAKIN… SAKIN… HİÇ KİMSE BU MESELENİN, YANİ RİZE HAVA ALANI İSTEĞİNİN VE TALEBİNİN SOĞUMASINI VEYA UNUTLMASINI BEKLEMESİN… Bu beklentide olanlar varsa, tez elden bu gerçeği görsünler ve buna bir tedbir alsınlar! Ya bu, günlük 2500 yolcu sayısını 50 – 100 ‘lere düşürsünler, ya da acilen Başbakanın istediği raporu kendilerine ulaştırsınlar!

Şayet bu yapılmaz ise, kamu oyunun bu feryadını dile getiren biz yazar çizerler, işin altında bir çapanoğlu aramaya başlayacağız… Yetkililerin, Siyasilerin özellikle Rizeli bakanımızın böyle çetrefilli ve çıkılmaz yollara girmeyeceğini düşünüyoruz…

Artık Rize, eski Rize değil! 1 – 1.5 yıl içinde üç tane seçim var önümüzde… hiç bir şey artık, çantada keklik değil… hem hakkım olanı bana verme, hem bu çileyi her gün çekmeye devam edeyim, hem de seçim sandığı önüme geldiğinde, kuzu kuzu oyumu vereyim. Yok öyle…

Bunu şantaj olarak kimse düşünmesin… bu bir realite, bu bir zaruri netice, bu benim hakkım…

Veyahut da, varsa elinizde belgeler, çıkın milletin önüne, hava alanının ihtiyaç olmadığını açık açık izah edin. Bizde rahatlayalım, millet de rahatlasın dolayısıyla bizde susalım…

DÜNYANIN NERESİNDE VAR, BALIK İSTİFİ GİBİ UÇAK YOLCULARINI TAŞIMAK… Bu çile daha çekilmez, ne yapacaksanız yapın!

Dosya elde bekliyoruz… sayın Bakan “ dosyayı okumadım” diyor. Gerçi işin ehli olan kişilerin hazırladığı dosyayı okumanızda gerekmez ya, okumak istiyorsanız OKUYUN… Ondan sonra da gerekeni yapın!

Evet Aziz Dostlar

Hava alanı ihtiyacını mı yazalım, HAVAŞ’ın kavga ve tartışmalarını mı? Şaşırdık.

Aziz Rize Halkı! Sesini yükseltmezsen, bu işler olmuyor… gördüğün gibi olmuyor…

Pek tepki vermeyen bir yapımız var. Yanlışlara ve hakkımızı almakta niçin tepkili olmuyoruz. Güven güvende bir yere kadar…