İran aya bizler yaya!

İran aya bizler yaya!

- Arun aleyküm! Utanın!
Ambargo altındaki İran uzaya uydu fırlatıyor, biz İsrail’den insansız keşif uçağı alıyoruz..
Bunlarla Avrupa’da amatör havacılar, hobi kulüplerinde stres atıyorlar ayol!. Haberleşme sistemi konusunda ise uydu bağlantılı yer kontrol sistemini kuracak ben en az bir düzine adam tanıyorum..
Siz, şehid ailelerinin diğer çocuklarına askerlik muafiyeti getirme yasasının içine harita yasasında sınırlandırıcı/caydırıcı düzenlemeler sokuşturmak için kafa yormaya devam edin! İran dünyanın coğrafi bilgi sistemleri konusunda en gelişmiş birkaç ülkesinden biri, bunu biliyor musunuz. Yani 2. kuşak internette bizden ileriler.. İran 7 haberleşme uydusunu daha uzaya fırlatmaya hazırlanıyor.. Bir de insanlı uçuş denemeleri var.
Adamlar kıtalararası balistik füze yaptılar..
Biz THY ile övünüyoruz da, İran’ın ülke içi ulaşım ağı bizimkinden daha güçlü. “Cihad-ı sazendeği” projesi ile her şehre havaalanı yaptılar ve askeri nakliye uçakları, sivil yolcu ve yük taşımada kullanılıyor..
Geçtiğimiz yıllarda GSM konusunda da önemli ilerlemeler kaydettiler. Altyapıları Türkiye’dekinden daha milli. Geç başladılar ve bizi geçtiler..
Hey Ankara! Duyuyor musun?. Biz hâlâ neyle uğraşıyoruz?.
İran’da da PEJAK diye bir yapı var. Bunlar bazı şeylerin ertelenmesi için bahane olmuyor..
Sahi Türk haberleşme uydusunu İran’dan fırlatmak konusunda İran’dan da teklif alacak mıyız? Mutlaka Arienne’den daha ucuz teklif vereceklerdir..
İran’ın ilaç konusunda da dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olduğunu biliyor musunuz? Tıbbî aletler, elektronik ortopedi gereçleri konusunda da öyle.. Yakında hibrit tohum üretimi de gerçekleştirirler..
İran’ın, Rusya ve ABD’nin, Çin’in sahip olmadığı, daha ileri bir nükleer teknolojiye sahip olduğunu da biliyorsunuz!
Biz Ergenekon’u tartışanlara aba altında sopa göstermeye devam edelim. İbrahim Şahin’e tükürdüğünü nasıl yalattılar ama, peki Genelkurmay’ın dediği gibi “Yüce Türk ordusu, bu gibi işlere tenezzül etmeyen bir kurum” mu?
Peki JİTEM ya da benzeri oluşumlar neyin nesi idi!
Sahi haritacılığın TSK ile alakası ne? Kışla duvarlarında hâl⠓fotoğraf çekme yasağı” tabelaları asılı ama dünyanın her karışı uydundan izleniyor artık.. Dijital haritacılık, zaman ve mekan diyagramı üzerinde hareket edebiliyor artık. Sınırlar ve mekan adları sanal ortamda değiştirilebiliyor. Bunun izni, denetimi mi olurmuş? Bunu izne bağlar, denetlemeye çalışırsanız, kaybeder, dışa bağımlı olursunuz.. Kendi adamınızın ayağına pranga vurur, engellemek istediklerinize bağımlı kılarsınız..
Türk modernleşmesinin lokomotifi olarak görünenlerin haline bakın.. Hani çağdaşlıktı, bilimdi! Güldürmeyin beni! Sahi, üniversiteler, STK’lar neredesiniz? Basın nerede!
Birilerinin çağdaşlıktan anladıkları alkol, dans ve dekolteyle sınırlı galiba!
Yücel Yaman’ı tanır mısınız? Neyse.. Bu son yasa Meclis’ten geçince, hemen Cumhurbaşkanı’na gönderilmek üzere bir mektup kaleme almış.. Ne yaman bir iş! Yücel Yaman mektup yazana kadar, Meclis’ten gelen yasayı incelemiş, imzalamış ve göndermiş. Yaman’ın mektubu da elinde kalmış..
İçinde “asker” ve “şehid” kelimesi geçen bir yasayı kim bekletebilir ki!
Yasa resmi gazetede yayınlandı.. Hem de bambaşka bir yasanın içinde bambaşka bir madde ile.. Yaman’ın adresine ulaşamadan elinde kalan mektubunda bakın neler vardı: Sayın Cumhurbaşkanım; Onaylanmak üzere makamınıza sunulan 5/2/2009 tarihli ve 5837 sayılı “ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” lafzı itibariyle askerlik şubelerinin çalışmalarını düzenlemeye matuf değişiklik içermektedir. Durum gerçekte böyle değil, asıl amaç 17. maddede belirtilmiştir. Bu maddeye göre kanımca maksat: Türkiye’yi global LBS (Lokasyon Bazlı Servis) dünyasından koparmaktır. Bunun doğal sonucu 75 milyon insanı Google Earth, Yahoo, Microsoft gibi uluslararası dijital harita üreticilerine mahkûm etmektir. Henüz Türkiye’de doğmamış bilgi çağı hizmet servislerinin doğmadan çanına ot tıkamaktır. Globalleşen dünyanın her ülkesini kapsayan koordinat alt yapısını her tür yazılı, görsel “bilgi” ile ilişkilendiren sistemlerin denetim altında tutulmasını sağlamak, böylece “mekan”ın “yazı” gibi alfabesi olan dijital “harita”nın yeni kazandığı kullanım biçimini denetlemektir. Geçmişin “soğuk savaş”ını, devletin “yurttaşa karşı soğuk savaş” sürdürmesidir.Türkiye ekonomisinin ürettiği ürünlerin üretim mekanlarının koordinatlarıyla dünya sistemi ile bütünlemesini kontrol altında tutmak, örneğin “pastırma” ve “bıttım” sabununun dünyadaki rakip ürünlerle ışık hızında dünya pazarlarında rekabet etmesini engellemektir. İşinin uzmanı, farklılaştığını fark eden, Fransa’daki, Yunanistan’daki meslektaşı ile rekabet etmek isteyen 75 milyon uzman TC. yurttaşının uluslararası varlık olarak “birey”leşmesini ve kendini ait hissettiği lokal ile kişiliğini ve uzmanlığını özdeşleştirmesini durdurmaktır. Bilgi çağı ile Türkiye’nin bütünleşmesini sağlayacak, böylesine önemli sosyal, ekonomik, kültürel sonuçlar sağlayacak bir konuda; Harita Genel Komutanlığı’nın döner sermayesine küçük gelirler elde etmek amacıyla önerdiği bu yasa değişikliği, 18 ve 19. yy.’da “makine-insan”, “buhar gücü-elektirik ve insan” ilişkilerini anlayamayarak bürokrat paşaların devlete fabrika kurdurması gibi yanlışı 21. yy’da uygulayarak tarihi yanılgıyı sürdürmesi gibidir. Pire için bilgi çağının geleceğinin karartılmasıdır. Harita Komutanlığı bu yanlış uygulamayı “askerlik kanunu” içinde gizlice yapmak yerine yukarıdaki dijital Türkiye haritasını kendisi üretip, Türk ekonomisin ürettiği ürünleri, 75 milyonun her birinin farklılığının lokasyon bazlı global dünya bilgisi üzerinde sunulmasını ücretsiz sağlasa, bu kanun da bu amacı hedeflese, bilgi çağını yakalamak isteyen Türkiye için daha yararlı olmaz mı? Sayın Cumhurbaşkanım, lütfen bu yasayı çocuklarınızın ve torunlarınızın dünya insanı ile rekabet edebilmesini sağlamak ve önünü açmak, Türkiye’yi globalleştirmek adına Meclis’e geri gönderiniz. Yücel Yaman”
Evet Türkiye kalkınamaz. Düşünen ve üreten insanlara bu memlekette bundan sonra da pranga vurulmaya devam edilecek.. Bunun anlamı bu! Çünkü mevzuat müsait değil. POI, GPS, GIS, 3G, Int2, LBS, boşverin siz! E-devlet diye, ithal ikamesi ile Türkiye’yi HW çöplüğüne, SW çöplüğüne, bilgi çöplüğüne çevirmeye devam! Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a da bu vesile ile saygılar sunuyorum!
Çağı yine ıskaladık.. Bu ne hızdı Sayın Cumhurbaşkanım.. Çevrenizde sizi uyaran kimse olmadı mı?
Ey Hükümet, ey Meclis, ey Cumhurbaşkanı, ey ahali, yine kandırıldık!
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi