Haftalardır kazanma ruhunu kaybeden Ç.Rizespor ligde kime ne lazımsa onu vermeye devam ediyor…

Lig sonuncusu Kayseri geldi Rize’ye, elini kolunu sallayarak aldı üç puanı gitti.. O maçtan sonra galibiyeti yok, sarı – kırmızılı takımın…!

Altı puanlık Konya deplasmanından ev sahibi takım hiçbir şey yapmadı, biz kendi ayağımıza sıkarak buyurun Mevlana hazretleri siz zahmet etmeyin ben kendi ellerimle yüksek hoş görünüze sığınarak üç puanı veriyorum size..

Bu arada her maç sonu teknik direktör Rıza Çalımbay mazeretleri bir bir sıralıyor, onları bu satırdan tek tek yazmanın bir anlamı yok, haftalar bir bir kayıyor..

Gittik Sivas’a aldık oradan ’da üçün birini, bu kez mazeret hakem Çakır oldu..

Geldik içeri Paşa’yı ağırladık bir puanı başarı olarak görüldü; Neymiş efendim Kasımpaşa takımı lig ikincisi imişte,oymuşta, buymuş..

Eee elin oğlu gariban Akhisar, Paşa’yı İstanbul’da dörtledi bunu da gördük, hatırlatalım bu arada…

İlk devrenin kepenkleri kapanmadan son hafta. Rakip sonuncu Elazığ.. En azından yenilmeyeceksin..

Allem edeceksin, kallem edeceksin rakibini yanına yanaştırmayacaksın, sizin anlayacağınız hastayı yatağında becereceksin ki; O hasta yataktan kalkıp seni becermesin..

Biz ne yaptık? Tabi ki beceremedik..

Elazığ deplasmanında sahaya çıkanlar ayakta duramıyor. Sanırsın kramponun vidaları gevşemiş.. Hâlbuki ki tam tersi, kafalar başka tarafta yanı gevşeklik orada…

Yazdım en başta, ruh yok. Kazanma azmi yok.. Direnç yok..

Bu saydıklarım sahada oynayan cemaata ait…

Tabi bunların başında kürsüde oturan, pardon yedek kulübesinde oturan hoca var..

Adamın işi vaaz vermek.. Nerde, ne zaman, hangi kanal, hangi mikrofon önemli değil..

Hoca bu..İşi konuşmak.. Rakip caminin imamını ve cemaatini tebrik eder her maç sonu..

Cami’de yaşanan eksiklikleri her sefer dile getirir, kendi cemaatini kötüler, bir dediği, bir dediğini tutmaz..

Aslını ararsanız bu hoca eskiden de iki dönem buraya atanmıştı..

Böyle değildi, hırslıydı, nefesi kuvvetliydi. Hele ilk dönem bir Fener maçı vardı ki..İlk devre 2-0 mağlubuz, devre arası 15 dakikada okudu, üfledi, maçı 2-2 yaptı. Helal olsun dedik…

O hırslan tayini çıktı, Beşiktaş’a, oradan Eskişehir’e, son olarak üç yılda memleketi Sivas’ta güzel işler yaptı..

Geldi yine çok sevdiği Rize’ye. Âmâ ne o eski hoca Rıza, ne de kıldırdığı namaz , pardon oynattığı futbol, futbol değil..

Acaba burada düşünüyorum ben; En başta alınan abdest mi sakat diye.. En azından ilk beş hafta ki abdest sağlamdı, sonra ne oldu 12 hafta. Abdest tutmadı, tazelemek gerekir kimsenin aklına gelmiyor..

Ne bilem sanki İl müftüsü değilde, diyanet işleri başkanlığı tarafından iadeyi itibardan masrafları karşılanarak gönderildi buraya diye..

3’üncü kez atanan imam içinden geçiriyor mu bilmem ama, benim aklımda kaldı o yıllar.

Küme düştüğümüz sezon Ekrem Başkan tarafından bayağı oyalanmıştı, haber beklemişti, o sezon başı..

Sonra eski takım arkadaşı Samet hoca gelmişti onun çok istediği koltuğa..

Hal böyle olunca il müftüsünün de eli kolu bağlı. Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık hesabı..

Bu arada müftünün işi başında aşmış.. O da bir yerleri kovalıyor. Müftü yardımcısı ise yurt dışı gezisinden sevenlerine selam , sevgi ve dualarını kahvaltı masasını göstererek paylaşıyor ..

Hoca, imam derken rahmetle andığımız Erbakan hocanın bir sözü var, o geldi aklıma..

Bu takım 12 haftadır galibiyeti yok.. Yani sizin anlayacağınız “Kadayıfın altı kızardı”…

Devre arası üzerine dökülecek olan şerbet sıcak mı dökülecek, soğuk mu ?  O şerbet döküldüğünde tatlı mı olacak, yoksa ekşi mi ?

Onu yakın zamanda görürüz, fakat benim aylardır gördüğüm olayı son satırlarımda yazarak bağlayalım bu işi..

Çok sevdiğimiz Rıza hoca aylardır uyuyor..

Futbolcularda baktı hoca uyuyor…

Hep beraber “uydum imama” deyip hocanın arkasına saf tutuyor..

Burada il müftüsüne büyük iş düşüyor.

Yıllardır toplanan bağışlar bu devre arası harcanacak.. Yetmedi üst taraftan yani diyanet başkanlığından ilave yardım talep edilecek..

Akis takdirde “Musalla taşına “ göz kırban bu takım, sezon sonu gelmeden asansör le öbür tarafa göç eder, Rizeli ’de “Veleddalin amin” der .. Der ama, öbür dünyada bu Rizelinin ahı iki yakanıza yapışır. Neden derseniz ;” Bu taraftar çok çekti, çok… sayenizde , Rizeli hasta oldu”….