Saliha AKKUŞ

Saliha AKKUŞ

MÜZİKLİ TİCARET (1)

MÜZİKLİ TİCARET (1)

Allahü Teâlâ dünyayı içinde barındırdığı diğer canlılar ile birlikte insana hizmet için yaratmıştır. Yapacağımız zerre miktarda bir iyilik ve hizmetin de sadaka olarak kabul edileceğini müjdelemiştir. Eskiden tacirler insanların ihtiyaçları ne ise onu tesbit eder ve onları satarlardı. Esnaf birbirinin hak ve hukukunu gözetir, komşusunu kendi nefsine tercih ederdi. Hiç kimse hile ile müşterisini kandırmayı, alışverişe zorlamayı düşünmez, müşteri kendi hür iradesi ile alışveriş yapar, ihtiyacı olan malı satın alırdı. Bu alışverişte müşteri ve esnaf arasında karşılıklı güven ve itimat var idi.

Günümüzde ise, her ürünün kendine has çarşısı, müşterinin de çok çeşitli ürün içersinden seçim hakkı var. Yalnız bu seçim hakkının içersinde, müşterinin fark edemediği, kişiyi kendi iradesi dışında alışverişe zorlayan bazı altyapı çalışmaları da bulunuyor. Satın aldığımız eşya ve kıyafetlerin modası artık neredeyse haftalık olarak değişiyor. İnsanlar modanın bu hızlı değişimini takip edebilmek için maddenin ve markanın esiri oluyor. Artık insanımız kimliğini ve insanlığını marka ve moda takibinde arar hale getirilmiş. Büyüklerin marka takıntısı tıpkı bir virüs gibi çocuklara da bulaştırıldı. Bu sebeple de, kredi kartı kullanan her üç kişiden biri borç ve taksitlerini ödeyemez hale geldi.

Hür ve özgür alışveriş yaptıklarını düşünen müşteriler hayattan sıkılıp bunaldıklarında stres atmak için alışveriş yapmaya gidiyorlar. Mutluluklarının yaptıkları marka alışverişlerinden kaynaklandığını zannediyor olabilirler. Gün geçtikçe maddeleşen insan her geçen gün biraz daha yalnızlaşıyor. Yalnızlaştıkça da, tatil günlerini sevdikleri ile birlikte geçirmek yerine, eş, dost, arkadaş ve akrabadan uzak kalmanın getirdiği boşluğu, alışveriş merkezleri, çarşı ve pazarları gezerek doldurmaya çalışıyor.

Osmanlı zamanında arkadaşları ile bir araya gelenler, ne kadar kitap okuduğunu, hangi ilmi bilgileri öğrendiğini konuşur, günlük beş yüz altı yüz sayfa kitap okurlardı. Dünya meşguliyetleri sebebiyle okuyamadıkları sayfaları da geceleri okuyup telafi ederlerdi. Bu kişiler öğrenci veya ilim adamı profesörler değil, halkın her kesiminden insanlar idi. Günümüzde ise insanlar dostları ile bir araya geldiklerinde, mutluluğu sahip oldukları mal varlığı ve eşyanın gösterilmesinde, markasının, modelinin konuşulmasında arıyorlar. Yoksa satıcı firmalar bize mutluluğu, “satın almada” aramayı mı telkin ediyorlar?

Dizi filmlerde seyredilen kahramanların taktığı yüzük, küpe, şal, vs. eşyalar, gizli reklam faaliyetleri ile insanın olmazsa olmaz ihtiyaçlar listesinde yerini alırken, hakikatte ise, satıcıların hür köleleri olunabiliyor. Hâlbuki insanın ihtiyacı sınırsız, harcama imkânları ise sınırlıdır.

Alışveriş merkezleri ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için büyük bir imkândır. Ancak bizim ülkemizdeki alışveriş merkezlerine girdiğimizde bizlere sanki bir anda yabancı bir ülkeye giriş yaptığımızı hissettiriyor. Yabancı müzikler, Türkçe olmayan yazılar, yabancıların kültür ve dini sembollerini hatırlatan yazı, resim ve afişler, her yılbaşı öncesi yapılan Noel süslemeleri bizim kültürümüzle bağdaşmıyor. Çok yüksek ses tonu ile çalınan yabancı müzikler insanı çok rahatsız ediyor. Mağaza çalışanlarından müziği kapatmalarını veya kısmalarını istediğimizde, merkezden bu şekilde emir aldıklarını, kısmalarının bile mümkün olmadığını, bu durumdan kendilerinin de çok rahatsız olduklarını, ancak ellerinden bir şeyin gelmediğini söylüyorlar.

Müziğin insanların duygularını, hislerini ve zihinlerini olumlu veya olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçektir. Alışveriş merkezlerinde yayınlanan müzikler mağaza çalışanları ve müşteriler için çalınır. Ne kadar gariptir ki, alışveriş merkezleri ve mağazalarda çalınan müziklerden ne çalışanlar ne de müşteriler memnun olmamasına rağmen, bu müzikler ilgili merkez!ler tarafından bilinçli ya da bilinçsizce dayatılıyor.Ülkemizde bu konu ile ilgili herhangi bir kanuni düzenleme de bulunmuyor.

Sağlıkla kalınız.

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Saliha AKKUŞ Arşivi