Mehmet Emin TOPRAK

Mehmet Emin TOPRAK

SİYASİ İRADEDEN NİÇİN İSTEMİYORUZ Kİ!

SİYASİ İRADEDEN NİÇİN İSTEMİYORUZ Kİ!

                Geçen ki yazımızda Rize-Artvin havaalanı ile ilgili görüşlerimizi serdettik. Olur veya olmaz veyahut daha sonra olur, önemli değil. Önemli olan halk olarak bizim eksik gördüğümüz isteklerimizi seslendirmemizdir.

                O yazının altında yorum yazan bir arkadaş, öncelikle daha başka önemli yatırımlar yapılması gerekir, diye düşüncelerini söylemiş.

                Yazıya gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Bu yazıyı, yoruma cevap mahiyetinde düşünmeyin. O düşüncede olanlar olduğu için diyorum ki, söylediklerinde hakikat payı var. Fakat bir yatırım diğer bir yatırıma engel olmamalı. Ben bu konuyu dillendiriyorum, sende başka konuları gündeme taşı.

                Kaldı ki biz yazılarımızda, Rize ve bölge için neyin yapılması gerektiğini düşünüyorsak, onu açık seçik olarak kamuoyunun vicdanına sunuyoruz. Makes bulursa ve layık olursak gerçekleşiyor, yoksa olmuyor.

                Bence bizim en büyük eksikliğimiz, söylememek. Niçin söylemiyoruz ki Sanki söyleyince hemen yapılıyor mu? Sen, ben birçok kez söyleyeceğiz. Etkili ve yetkililer de belki bir gün gündemlerine alırlar.

                Devletin bir işi değer işine mani olmaz. Hepsini bir anda yürütür. Devlet güçlüdür, devlet büyüktür. Taleplerimizi bir kişiden istemiyoruz ki.

                Başbakan bu bölgedendir diye her istediğimiz yapılıyor mu? Tabii ki yapılmıyor. Yapılmaması da normaldir. Uygun olan ve makul olan yapılır. Fakat biz söylemekten geri durmayacağız. Bizim istememiz ve söylememiz siyasi iradeyi zor durumda bırakıcı bir durum olmadığı gibi, ona güç ve destek verir.

                Onun için istek ve arzularımızı hiç çekinmeden yazalım ve söyleyelim. Herkesin görevi ayrı ayrıdır. Birileri söyleyecek, birileri proje yapacak, birileri de icra edecek.

                Bunların ilki her zaman “SÖYLEMEK”tir. Bizler söylemez ve dillendirmez isek proje olmaz.

                Onun için “SÖYLENMEYİ” bırakıp “SÖYLEMEYE” başlayalım.

                Kırıp dökmeden, yıkmadan bozmadan, kızmadan ve hakaret etmeden söyleyeceğiz. Dinimizin tevekkül prensibini burada da uygulamalıyız. Yani vazifeni yap, Allah’ın vazifesine karışma. Olur veya olmaz o bizim görevimiz değil…

                Söylenmek değil de söylemek düşüncesiyle saygılarımı sunuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
1 Yorum
Mehmet Emin TOPRAK Arşivi