Doğan'ın yanında saf tutmak

Doğan'ın yanında saf tutmak

Doğan Grubu'nun karşılaştığı vergi cezaları, grup tarafından her platforma taşınma gayreti içerisinde. TÜSİAD Başkanı olarak G-20 zirvesi öncesinde iş dünyası temsilcileri ile yaptığı görüşmeyi basına aktaran Arzuhan Doğan Yalçındağ da aynı yolda devam etti. Bilgilendirme toplantısının ardından söz döndü dolaştı demeye kalmadan vergi cezasına geldi.

IMF'in Gelir İdaresi'nin bağımsızlığını istemesini doğru bulduğunu açıklayan TÜSİAD Başkanı, bu sayede özel denetim tartışmalarından kurtulabileceğimizi belirtti. Yani özel denetim olsaydı şu anki Maliye Teşkilatı'nın uyguladığı vergi cezasının belki de hiç olmayacağını belirtti.

Şu kamu kurumlarının bağımsızlaştırılmasına ne kadar karşı çıktığımı geçmişte sıkça dile getiren birisi olarak derhal bu görüşe de karşı çıktığımı ifade ettim. Açıkçası ben uzman kuruluşların olmasına karşı değilim, bu uzman kuruluşların kararlarının veya almadıkları kararların da sıkı bir denetimden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kısaca bağımsız kurum ve kurulları oluştururken -sorumluluk- noktasını biraz daha düşünmemiz gerekiyor. Bağımsız ama sorumsuz kurullar yetti artık!

Üç-beş adam bir karar veriyor, millet yıllarca sürünebiliyor. Bu olmaz! Kararı veren hesabını da vermelidir. Kamu gücünün arkasına sığınarak piyasaların, ekonominin gizliden nasıl çökertildiğini bir anlayan çıksa zaten sorunlarımızın da önemli bir bölümü çözülecek.

Yeniden TÜSİAD Başkanı Arzuhan D. Yalçındağ sohbetimize dönelim. Koskoca Maliye Teşkilatı hemen siyasallaşabilip, kararlarını bu yönde vererek istediği işadamını yok edip istediğini yüceltebiliyor demek ki. O zaman bugünkü bütün işadamlarının geçmişi kirlenmiş olamaz mı? O zaman geçmişte yok edilen iş adamlarının listesini çıkartarak bu linçlerde medya ne yaptı sorusunu sormak gerekmez mi?

Kısaca iş dünyasının temsilcileri bugünkü hükümlerinde geçmişlerini düşünerek bazı sözlerini söylemek durumundadır.

Arzuhan Hanım medya olarak uğradıkları vergi cezasında olayı bu gözle görmek gerektiğini belirtiyor. Ama kendisinden dosyayı istediğimde maalesef yine elim boşta kaldı.

Ben Doğan Grubu'nun bilgilendirme toplantısında da aynı konuyu gündeme getirdim. Açıkça şu sözü söyledim: “Doğan Grubu'nun bu cezası karşısından iki kesim beni ilgilendiriyor. Orada çalışan benim gibi maaşlı binlerce arkadaşımı düşünmek durumundayım. O ceza ile büyük servet kaybeden yatırımcıları da düşünmek zorundayım. Verin ceza dosyasını bilgilenelim ve bu yolda doğruları daha bilgili şekilde yazalım.”

Bugüne kadar bu ceza karşılığında Yeni Şafak Gazetesi halka açıklanan bilgileri kullanarak haber yaptı. Doğan Grubu'nun açıkladığı gerekçelerin nerede ise hiçbiri somut doğrulama içermiyor olmasına karşılık. “Biz büyük grubuz, böyle hata yapmayız, Maliye siyasallaştı” söylemleri hiç de bilgi verici değildi.

Eğer siyasallaşma aranıyorsa size tek bir örnek vermek istiyorum. Pijama ile bu ülke başbakanı karşılanmıştır. En büyük özelleştirmelerden biri olan Petrol Ofisi'nde devlete vergi kaybettirecek birleşmeye karşı çıkan Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda yaşanan görev değişimi önemlidir. Nisan 2002'de yaşanan bu süreci tarihlerle izlediğinizde karşımıza görev değişiklikleri ile karar değişikliklerinin nasıl uyumlaşabildiği çıkmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi