Saliha AKKUŞ

Saliha AKKUŞ

KADINA ŞİDDET! İLGİLİ BAKANLIKLARIN DİKKATİNE

KADINA ŞİDDET! İLGİLİ BAKANLIKLARIN DİKKATİNE

Kadına uygulanan şiddet haberlerini basınımızdan, çok farklı hikâyeleri ile neredeyse her gün üzüntü ile takip ediyoruz. Yetkililer kadına şiddeti engelleyebilmek için çok farklı çalışmalar yapıyor. Ancak, her geçen gün artarak devam eden bu soruna bir çözüm yolu bulunamıyor.

Bizim örf, adet ve kültürümüze göre kadın, ailede çok büyük bir manevi makama sahip idi. Bu gün ise; farklı dünya ülkelerinin kültürleri ile iç içe yaşamaya başladık. Bu yabancı kültürler ile kendi öz kültürümüzü ayırt edemez hale geldiğimiz günlerden itibaren kadın, kültürümüzdeki saygınlığını kaybetmeye, bir teşhir unsuru olarak kullanılmaya başlandı. Öyle ki; tıraş bıçağı, tıraş köpüğü ve tıraş kolonyası gibi ürünlerin reklamında bile kadın bir teşhir unsuru olarak kullanılmaya başlandı. Satışa sunulan malın mı reklamı yapılıyor, yoksa bu ürünün reklamını yapan kadının mı reklamı yapılıyor?

Bu hal, bazı insanların beyinlerinde kadını; eğlendiren, zevk ve eğlence unsuru olarak kullanılan basit bir meta haline

de getirebiliyor. Bu hal kişiyi bencilleştirerek, beynini farklı arayışlara sevk ediyor. Belirli bir tatmin noktasına ulaştıktan sonra, elindeki oyuncaktan bıkıp bir başka oyuncağa ulaşmaya çalışan çocuk gibi, eşinden ayrılıp bir başkasına yönelme arayışlarına geçebiliyor. Bu durum bazı insanlar tarafından özgürlüklerin yaşanması olarak kabul edilebiliyor. Özgürlüklerin bu şekilde rahatça yaşanmasının acı sonuçlarını yıllar önce gören Amerika ve birçok Batı ülkesi, aile yapısını kurtarabilmek için çok ciddi tedbirler alıyor. Çünkü aile devletin çekirdeğidir, özüdür. 

Bizim bu gün sahipsiz bıraktığımız kültürümüz, dağılıp yok olma noktasına gelen aile yapılarını kurtarabilmek için birçok Batı ülkesi tarafından kanunlaştırılarak uygulanıyor. 

Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından Ali Murat Güven Bey, kültürümüzü ve ahlaki değerlerimizi doğrudan etkileyen sinema filmleri ile ilgili çok çarpıcı bir çalışma yapmış.

Amerika Sinema Cemiyeti (MPAA), bazı filmlerin topluma verdiği zararları engelleyebilmek ve seyirciyi, hangi filmlerin kimler tarafından seyredilebileceği ile ilgili bilgilendirmek maksadıyla kurulmuş. Bu cemiyet, gösterime girecek filmlerin ahlaki yapısından ülke insanının olumsuz etkilenmemesi için filmleri komisyon halinde seyredip, ahlak değerlerine göre sınıflandırıyor.

Çocuklarını sinemaya gönderecek veya çocukları ile birlikte sinemaya gidecek ebeveynlere, sinema kapılarında film hakkında bilgi vererek ışık tutan bu film değerlendirme heyetinde, film yapımcıları, hukukçular, psikologlar, pedagoglar, sanatçılar, ilahiyatçılar ve kamu çıkarlarını temsil eden diğer bazı meslek gruplarından işlerinde hem kıdemli, hem de saygın uzmanlar yer alıyor.

Sinema Cemiyeti MPAA sinema filmlerini beş sınıfa ayırıyor.

1- Cinsellik / Çıplaklık Teşhiri

2- Şiddet / Vahşet Gösterileri

3- Argo Kelime Kullanılanlar

4- Alkollü İçki / Uyuşturucu / Tütün Ürünü Teşhirleri

5- Korkutucu / Gerilim Sahneleri       

        Filmleri buna göre sınıflandıran heyet,

G- Genel Seyirci / Her yaş için uygun

PG- Küçükler Ebeveyn Refakatinde seyretmeli

PG-13- 13 Yaşından Küçükler Ebeveyn Refakatinde Seyretmeli

R- Sınırlandırılmış / 17 Yaş ve Altı için Uygun Değil

NC-17- 17 Yaş ve Altındaki Seyirciye Kesinlikle Yasak

X- Porno Filmler şeklinde gruplara ayırmış.

Sinema Cemiyeti, “sağlıklı bir toplum için gönüllü katılım” esasına göre çalışıyor.

Bizim ülkemizde de, sinema filmleri ile ilgili benzer çalışmayı yapan bir heyet var. Kültür Bakanlığı Film Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu (Alt Kurul, Üst Kurul)

Amerikan Sinema Cemiyeti ve bizim Film Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulunun Amerika’da ve bizim ülkemizde gösterime giren filmler ile ilgili değerlendirmelerinin aşağıda sunduğum kıyaslamasını sizler takdir edin.

Filmin Adı          Amerikan Heyeti  T.C. Kültür Bakanlığı      

Kötü Öğretmen                “R”                       “13+”

Şeytan’ın İni                     “R”                       “15+” 

Tehlikeli İlişki                  “R”                        “15+”

Yılbaşı Gecesi                   “PG-13”      “Genel Seyirciye Uygun”

İçinde Yaşadığım Deri     “R”                       “15+”

 

İçersinde ahlaksız görüntüler ve konuşmalar bulunduğu için Amerika Sinema Cemiyeti tarafından Amerikan

gençlerinin seyretmeleri katiyen uygun görülmeyen bu filmler, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Film Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu üyeleri tarafından bizim 13-15 yaş üzeri gençlerimizin seyredebilmeleri için uygun görülen filmler sınıfında gösteriliyor. Ali Murat Bey gibi bizler de, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Film Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu üyelerine soruyoruz; Sevgili Bakanlık Denetçileri, sınıfladığınız filmlere çocuklarınız ile birlikte gidebiliyor musunuz?

Bu konu yalnızca Kültür Bakanlığını değil, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını da ilgilendiriyor. Yalnız sinemalarda gösterime giren filmler değil, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarımızda çocuklarımıza tavsiye edilen bazı kitapların da yeniden incelenmesi gerekiyor.

(DEVAM EDECEK)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Saliha AKKUŞ Arşivi