Adnan ÖKSÜZ

Adnan ÖKSÜZ

İstanbul Sözleşmesi’nde “Grevio Skandalı!”

İstanbul Sözleşmesi’nde “Grevio Skandalı!”

Bu isimler Cumhurbaşkanı değil!

* Bu isimler Devlet Başkanı değil!

 * Bu isimler Büyükelçi değiller!

* Bu isimler diplomat da değiller!

* Bu isimler bakan ya da milletvekili değil!

* Bu isimler Genelkurmay Başkanı da değil!

* Ama bu isimlerin dokunulmazlıkları var!

* Ama bu isimler tutuklanamıyor!

* Ama bu isimler gözaltına alınamıyor!

* Ama bu isimlerin kişisel eşyaları haczedilemiyor!

* Ama bu isimler yasal işlemlerden muaf!

* Ama bu isimler ülkede elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyor!

* Ama bu isimlerin ülkede hareket serbestiyeti var!

* Ama bu isimler her türlü kısıtlamadan vareste!

* Ama bu isimler yabancıların tabi oldukları işlemlerden de muaf!

***

Kim bu isimler? Hemen anlatayım.

Malumunuz, ülkemizde uygulamaya konulan bir uluslararası sözleşme var; İstanbul Sözleşmesi. Bugün (11 Mayıs)… Bu tuhaf ve içimize adeta bir ur gibi sokulan İstanbul Sözleşmesinin TBMM’de kabul edilmesinin seneyi devriyesi.  

Milli Gazete, İstanbul Sözleşmesinin sakıncalarını ilk gündeme getiren, manşetlerine taşıyan gazete. Diğer gazeteler, Milli Gazetenin bu yayımlarından sonra bu Sözleşmeye ilişkin yayıma başladılar. Olsun, bu da iyi bir gelişme…

Ama İstanbul Sözleşmesinin çok tartışılması gereken ve ayrıntılarını bu satırlarda okuyacağınız bir başka skandal yanını da dikkatlerinize sunmak istiyorum;

İstanbul Sözleşmesinin ‘Ek-İmtiyaz ve Muafiyetler (madde 66)’ bölümü.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)  Tutanaklarından aynen aktarıyorum. Lütfen, aşağıdaki maddeleri ve satırları sonuna kadar okuyun;  

1) “Bu ek, Sözleşme’nin 66. maddesinde bahsedilen GREVİO üyelerine ve ülke ziyaret heyetlerinin diğer üyelerine uygulanır. Bu ek’in amacı bakımından “ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyeleri” terimi, Sözleşme’nin 68. maddesinin 9. paragrafında bahsedilen bağımsız ulusal uzmanları ve mütehassısları, Avrupa Konseyi personelini ve Avrupa Konseyi tarafından istihdam edilerek GREVİO’ya ülke ziyaretleri boyunca eşlik eden tercümanları kapsar.”

2) “GREVİO üyeleri ve ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyeleri ülke ziyaretlerinin hazırlanması ve gerçekleştirilmesiyle ilgili görevlerini yerine getirirken veya bunları izleyen görevlerle ilişkili olarak yolculuk” ederken aşağıdaki imtiyaz ve muafiyetlerden yararlanır;

a. “Şahsi tutuklama veya göz altına alınmadan ve kişisel eşyalarının haczinden ve resmi yetkili sıfatıyla hareket ederken söyledikleri ya da yazdıkları ifadeler veya gerçekleştirdikleri eylemlerden dolayı yasal işlemlerden muafiyet;”

b. “İkamet ettikleri ülkelerine giriş ve çıkışlarda ve görevlerini yerine getirdikleri ülkeye giriş ve çıkışlarda hareket serbestliği üzerindeki her türlü kısıtlamadan ve görevlerini yaparken ziyaret ettikleri veya geçtikleri ülkelerde yabancıların tabi oldukları kayıt işlemlerinden muafiyet.”

3) “Görevlerinin yerine getirilmesiyle ilgili seyahatleri sırasında, GREVIO üyeleri ve ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyeleri gümrük ve döviz denetim kontrollerinde yabancı hükümetlerin geçici resmi görevlisi olan temsilcilerine tanınan kolaylıklardan yararlanırlar.”

4) “Sözleşme’nin uygulanmasının değerlendirilmesiyle ilgili GREVİO üyeleri ve ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyeleri tarafından taşınan belgelerin, GREVIO’nun faaliyetiyle ilgili olduğu sürece dokunulmazlıkları ihlal edilemez. GREVIO’nun resmi yazışmaları veya GREVIO üyelerinin ve ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyelerinin resmi haberleşmeleri hiçbir engelleme veya sansüre tabi tutulamaz.”

5) “GREVIO ve ülke ziyareti heyetlerinin diğer üyeleri için tam bir konuşma özgürlüğü ve görevlerinin yerine getirilmesinde tam bir bağımsızlık temin etmek amacıyla, söz konusu kişilerin görevleri sona ermiş olsa dahi, görevlerinin ifşası sırasındaki sözlü veya yazılı ifadeleri ve her türlü fiilleri bakımından yasal işlemlerden muaf tutulurlar.”

6) “İmtiyazlar ve muafiyetler, bu ekin 1. paragrafında bahsedilen kişilere kendi şahsi çıkarları için değil, görevlerinin GREVIO’nun çıkarları için yerine getirilmesini güvence altına almak için tanınmıştır. Bu ekin 1. paragrafında bahsedilen kişilerin ayrıcalıklarının kaldırılması, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından, muafiyetin adaleti engelleyici olduğu kanaatine vardığı herhangi bir halde ve muafiyetin GREVİO’nun çıkarlarına halel getirmeden kaldırılabileceği hallerde yapılır.” 

Okudunuz mu?

Sahi böyle bir metin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde nasıl benimsendi? Hâlâ hayretler içindeyim…

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NELERİ DAYATIYOR?

1) Sistematik bir denetim.

2) Muntazam aralıklarla raporlama.

3) Yerinde araştırma soruşturma yapma yetkisi!

4) Yüz yüze görüşmeler yapma izinleri var!

5) Kendi çalışma esaslarını kendileri belirliyor.

6) Devletlerden raporlar istiyor! Devlet üstü bir güç!

***

* Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlet. Muz cumhuriyeti değil! Müstemleke değil.

* Bu açıdan bakıldığında da İstanbul Sözleşmesi’nin en kısa sürede iptali gerekmektedir.

GREVİO SKANDALI BANA NEYİ HATIRLATTI?

* 27 Aralık 1949 tarihinde, Türk çocuklarının eğitimi resmen Amerikalılara teslim edildi.

* ABD ile imzalanan ikili anlaşma gereği, sekiz kişiden oluşan bir Eğitim Komisyonu kuruldu.

* Bu komisyonun adı Fulbright Eğitim Komisyonu idi.

* Sekiz üyeden dördü Amerikalı, dördü de Türk’tü.

* Komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programlarını belirlemekti.

* Milletimizin geleceği olan gençlerin eğitimi, yarısı Amerikalılardan oluşan bir komisyona bırakılıyordu.

* Komisyon herhangi bir konuda karar verirken oylar 4 evet, 4 hayır çıkarsa Amerikan Büyükelçisinin vereceği oy, belirleyici olacaktı.

* Türk gençlerinin ne tür bir eğitimden geçeceği, derslerde hangi konuları ne tür boyutlarda öğreneceği, Amerikalılara bırakılmıştı.

* Bu tür bir uygulamayı, ancak sömürge ülkelerinde görebilirsiniz.

* Daha da acısı şu; O tarihten günümüze kadar kurulan hükümetlerin hiçbirisi, bu anlaşmayı ortadan kaldırmayı düşünmedi.

***

İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan GREVİO mekanizmasını görünce nedense Fulbright Eğitim Komisyonu geldi aklıma!

Peki, ya sizin?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Adnan ÖKSÜZ Arşivi