Abdulkadir İPEKOĞLU

Abdulkadir İPEKOĞLU

Bir Devlet, ancak ordusu-Emniyet güçleri ve inancı yok edilerek yıkılır

Bir Devlet, ancak ordusu-Emniyet güçleri ve inancı yok edilerek yıkılır


Ey Türk Evladı; Hiç düşündün mü kim olduğunu; hiç sorguladın mı nerden geldiğini şimdi nerelerde olduğunu? Bayrağının rengini, toprağının kokusunu,damarlarında taşıdığın, aziz şehitlerimizin (Asker ve emniyet güçlerimizin) seve seve vatan-millet ve bayrak aşkına döktükleri asil kanının asaletinin farkına hiç varabildin mi? Bugüne kadar seni yönetenlerin ne kadar Atatürk’üme bağlı olduğunu ve ne ölçüde vatansever ve inançlı olduklarını icraatlarından hiç tespit edebildin mi!..Bunca tecrübelerden sonra  (Artık etmişsindir sanırım!..)


Ey Şanlı Türk Genci; Her tarafı buram buram şehit kanı kokan, senin şu anda bu kutlu topraklar üzerinde yaşayabilmen ve kalabilmen için kaç can verildi ve halen her gün-hafta ve aylarca-yıllarca verilmeye devam etmekte!.. kaç ocak söndü?, kaç çocuk öksüz ve yetim, kaç kadın dul, kaç ana ve baba gözü yaşlı kaldı! Hepside senin başının dik olabilmesi içindi değil mi! Peki sen bugün niye başın eğik yürüyorsun?,niçin yeminli ve azılı düşmanlarına karşı şirin gözükmeye çalışıyorsun? ve neden Türk’ün o kıymetli haysiyetini, şerefini ayaklar altında çiğnetiyorsun?.. Senin başın ki Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmezdi! Namusun ki en kıymetli hazinendi! Ne oldu da bu kutsal değerleri unuttun, nasıl böyle yanıldın? Daha şehitlerinin kanları bile kurumadan, yazılmaya başlanan destanların tamamlanmadan, zaferin tadına varamadan her şeyi ne kadar çabuk unuttun.Unutturmaya çalışanların bu menfur oyunlarına nasıl bu kadar kolay alet oldun. Hemen her gün benim askerim ve polisim şehit olurken, Allah aşkına ne zaman uyanacaksın, ne zaman at gözlüğünü takip gerçekleri göreceksin!.Ne zaman, benim polisimle yürekten beraber olup, onu zor durumlara bırakmayacaksın?..Ne zaman, ne zaman!


Senin türkülerin zaferindi, ninnilerin şerefti, masalların destandı, ağıtların öğüttü! Oysa şimdi, bir yokluğun içinde debeleniyorsun,debelendikçe mazini unutuyorsun ve maalesef mazini unuttukça kimsesiz bir acaip güruha dönüşüyorsun.Yeter artık!..Kes debelenmeyi, boğulmak, yokluklarda sefilce, şerefsizlerin önünde eğilmek, onlara hizmet etmek senin yolun değil! Senin bu dünyadaki görevin ise hiç değil! Gencim, titre ve kendine dön! Sen yönetilen değil yöneten, baş eğen değil önünde diz çökülen, vatanı, milleti, iffeti, onuru için kan verip can alan bu dünyada hiç kimsede ve hiçbir millette olmayan cengaver ve asil bir ruha sahipsin. Bu ruh asırlardır onurun olmuştu. Bundan sonra da böyle olmalı ve inanıyorum ki olacak da. Ama, bugün düzenin başındakiler Türk kızlarını üniversitelerin kapısından kovabilme cesaretini gösterebiliyorlar ve isimlerinin önüne taktıkları prof. ve doç. Sıfatlarıyla bu yakışıksız icraatleri yaparken, şeref pınarından bir nebze de olsa nasiplenmediyseler yılma! Kelaynak kuşlarına asla kanma ve inanma, Çünkü vatanın asıl sahibi senden başkası asla kimse değildir!..Zulümlerine devam eden bir kısım ricaller, emperyalistlerin emellerine alet olduklarını çok yakında öğrenip, eğer Türklük gururları ağır basarsa, Türk gençliğine yaptıkları bu icraatleri “bunu nasıl yaptım!” değerlendirmeleriyle uykuları dahi kaçacaktır!.. (Hainlerin asıl amacı, ilelebet yaşayacak, TÜRK DEVLETİNİ yıkmaktır!..) Lütfen gemi limandan kalkmadan yerini senin için ölümü göze alan polisin yanına ayır ki pişman olmayasın!.


Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şu öğüdünü yaşamın boyunca sakın ola unutma; ”Türk Milleti! Bağrınızdan çıkartıp başınıza taç yapacağınız insanların kanındaki mayayı iyi inceleyin.Bir milletin geleceği için bu çok önemlidir!” Başına geçireceğin yöneticilerin kanındaki cevher-i asliye'ye dikkat et! Evet Sen tek başına dünyalara değersin, sen ki düzen bozulduğunda taşıdığın dini ve milli ruhla yepyeni yeni bir düzen kurabilecek ruhu kendinde bulabilensin.Ve sen Hz. Muhammed’in hadisine övgü olup, İstanbul’u fetheden komutan ve askersin!..Bu mutluluğu tatmak isteyen milyarlar var ama, sen hepsinden üstünsün üstün!..Bir Türk dünya’ya bedel ise, bu kutsal varlığını korumayı iyi bil ki hainler ürksün!...


Atatürk’ün: ”tanımına rağmen laikliği bugüne kadar ateist ruhla bağışlayın ama=dinsizlik olarak bu topluma enjekte etmeye çalışanların plânlarını bu necip millet bugüne kadar yutmadı ve bundan sonra da artık yutmayacaktır, bu böyle biline!.. (Başörtüsü zulmünü devam ettirenlere ithaf olunur!!..işte gerçek laiklik ama, bunlar laikliğin tanımını da yapamazlar!..)) Zaten bu müphem ricallerin yönetimi sonucu ülkemde milli birlik ve beraberlik zaafa uğramıştır!..


Atamızın insan sevgisiyeilgili olarak 1935 yılında söylediği: ”Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir.Ben, kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim. ”sözünü söylemesine rağmen, bugün Atatürkçü diye geçinen bir kısım Hukukçuların- siyasilerin-rektörlerin Türk kızlarına karşı uyguladıkları Türklükten uzak bu despot tavır, yukarıdaki tanımdan hareketle Hitler-Musolini ve Stalini bile geride bırakmışlardır sanırım!..(Karar onurlu Türk milletimin!..) Artık Türk polisi dünya çapında en yüksek makama bileğinin gücüyle ulaşmıştır, kendilerini kutlarım.


Tesettür konusunda Atatürk:” -İcabı dini olan tesettür, kısaca ifade etmek lâzım gelirse, denebilir ki, kadınların külfetini mucip ve muhalifi adap olmayacak şekli basitte olmalıdır. Şekli tesettür kadını hayatından, mevcudiyetinden tecrit edecek bir şekilde olmamalıdır.1923” ifadesine hangi kızımın örtünmesi karşıdır!..Ama,benimpolisime talimat verip, üniversite tahsilini yapmak isteyen başörtülü kızlarımız dahi, dede ve babalarının şehit düştüğü Anadolu toprakları üzerinde kurulan üniversitelerden kovulmaya devam ediyorsa!..


Atatürk’ün,Yüce dinimiz konusunda da:


 


-“Türk milleti daha dindar olmalıdır.Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da böyle inanıyorum.1923” sözüyle yüce dinimize sonsuz saygısını sunarken, Devamla:


 


-“Milletimizdin vedil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet,milletimizin kalp ve vicdanlarından çekip alamamıştır ve alamaz!..1923” Evet, hal böyle iken benim ülkemin eğitim ve öğretimine yön veren bir kısım ateist yöneticilerin yıllarca ve halen başörtü konusunda uyguladıkları Türk töresince dahi kabul edilemez çirkin icraatlarını yüce Allah’a ve aziz şehitlerime şikâyet ediyorum ve Türk gençliğiyle- ebeveynlerini ve ülkemin bekası asil ve kahraman Türk Silâhlı Kuvvetlerimle-Emniyet güçlerimi bu ithal malı ricallere karşı dikkatli olmaya Türk gençliğine sahip çıkmaya davet ediyorum!...Bazı siyasiler, hukukçular, rektör ve prof. unvanlı kişiler, şapkalarını kendileri düşürdüler ve artık mızrak, çuvala sığmıyor artık!..)..Ahh Atatürk’üm ve silah arkadaşları, bugün sizleri dünden daha çok arıyoruz, ruhunuz şâd olsun…


 


Ey Türk Genci, damarında asil kan taşıyan benim polisim!


Bu icraatleri Mete YAGBU, Atilla, Cengiz Kağan, Kanuni, Yavuz, Fatih ve Mustafa Kemal ATATÜRKyaptı. Dün atalarının yaptığını bugün sende yapabilirsin, yapmalısın ve yapacaksın. Çünkü sana Atatürk’ün GENÇLİĞE HİTABESİYLE bırakılan emanete ihanet edecek kana sahip değilsin!.. Muhtaç olduğun güç ve kudretin, damarlarındaki asil kanda saklı olduğunu bil ve sakın unutma ki, tarihte senin yerini dolduracak ikinci bir insanı Hz.Allah yaratmadı, yaratmıyor ve kıyamete kadar da yaratmayacaktır ve ancak sana ve inancına lâyık ricallerce senin eğitimini-hayatını tamamlayacaktır!.


Sizlerle her zaman gurur duyuyoruz. Zira, dünya polis teşkilâtlarının bir çoğu senin başarını araştırma peşinde ama boşuna…Zira, Türk polisindeki inanca malik olmayan dünya polislerinin benim polisimdeki mücadele ve milli birlik beraberlik ruhunu yakalamaları asla mümkün değildir…Çünkü sen, farklı bir ecdadın torunusun da ondan!..


Görevi başında olan polislerimi polis haftamızda değil, her zaman ve her yerde hürmetle, şehitlerimi rahmetle anıyor ve şehit aileleriyle çatışmalarda gazi olan kardeşlerimizi sabırlar ve acil şifalarla polisime sahip çıkan EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜM-İÇİŞLERİ BAKANLIĞIM VE BAŞBAKANIMIZLA-CUMHURBAŞKANIMIZI polis haftasında yürekten kutluyorum.


 


Not: Bu yazımı Polis haftası dolayısıyla iyice kavrayıp, lütfen dostlarınıza ve çocuklarınıza da kavratınız ki, Türk gençliği ve Türk milleti biricik evlâtlarımız ve kardeşlerimiz polisimize-askerimize-ülkemize sahip çıksın... Türk gençliği polis amcalarının izinden gitsin.


Saygılarımla…


 


POLİS HAFTASI HERKESE KUTLU OLSUN.


 


 [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdulkadir İPEKOĞLU Arşivi