Abdulkadir İPEKOĞLU

Abdulkadir İPEKOĞLU

EY TÜRK GENÇLİĞİ!..

EY TÜRK GENÇLİĞİ!..

Ey Türk Gençliği,

 

Birinci vazifen Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

Değerli okuyucularım,

Atatürk’ten bu kutsal görevi alan Türk gençliği, binlerce yıllık şerefli bir tarihin evlâdı olarak , uzun ve ihtişamlı bir mücadele hayatının eşiğindedir. Bu mücadeleyi şuurlu bir şekilde yürütmek zorundayız.

 Milletlerin bölünmelere uğratıldığı bugünkü ortamda, aziz vatanımızın coğrafi konumu ve stratejik gereği, içinde bulunduğu sorumluluğun şuuruna ermiş olar, memleketi bu acımasız ve yok edici sistemin tahribatının dışında tutmak mecburiyetindedir. Aksi taktirde bu coğrafyada yaşamamız zor olsa gerek!..

 

Türk genci, Atatürk’ün en değerli emaneti olan Türkiye Cumhuriyetini, ruhundaki milli heyecanla iç ve dış düşmanlara karşı ebediyen koruyacak ve bu görevini bir bayrak gibi nesilden nesile devredecektir.

 

Türk genci bugün belki bir öğrencidir, Fakat, kısa zaman sonra memleket mukadderatında sorumluluk yükleneceğini düşünerek Hak’tan ve halkından aldığı güçle görevini hiçbir baskı altında kalmadın en güzel şekilde şehitlerinin ruhlarını şâd edecek ölçüde yürütecektir.

 

Hukukçu olarak adaleti koruyacak, mazluma hakkını verecek, zalime haddini bildirecek, kaba kuvveti yere serecek, halkın verdiği vergilerle aldığı maaşının hakkını halkına zulmederek değil, halkına zulmedenlere karşı kullanacak, siyasi arenada adını duyurmayacak, yurtta huzur ve sükuna sağlayacaktır.

 

Asker ve emniyet güçleri olarak milletin haysiyet ve namusunu kahramanca savunacak, asker-polis olarak kendisine tevdi edilen görevin haricine çıkmayacak, Atatürk’ün bile men ettiği siyasi arenada görev almayacak, cennet yurduma iç ve dış düşman ayağı bastırmayacak, halkının inancına saygı duyulmasını sağlayacak, ordumun ve emniyet güçlerimin Orta Doğumun ve dünyanın en süper gücü olmanın  alt yapısını oluşturacak, çelik yumruğundan dostlar sevinip-düşmanlar korkarken, gerektiğinde vatan-millet ve bayrak için canını feda etmekten çekinmeyeceklerdir..

 

Öğretmen olarak, öğretmenliği Peygamber mesleği olarak kabul edip, Türk gençliğini terbiye edecek; Türk milletinin milli, manevi, ahlakı, insani ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan, geliştiren; ailesini vatanını ve milletini seven fedakâr, cesur, çalışkan nesiller, şuurlu vatandaşlar yetiştirecektir.

 

Sanatkâr olarak, Türk milletinin duygu ve düşüncelerini dile getirecek, milletimizin milli ve manevi değerlerini yücelten eserler vücuda getirmekten koltukları kabaracaktır.

 

Teknik eleman olarak yaptığı eseler çürük çıkmayacak, köprüler ve binalar yıkılmayacak, yurdumuzu baştan başa en sağlam fabrikalarla, en modern tesislerle donatmanın huzur ve mutluluğunu tadacaktır.

 

Tabib olarak sağlıklı nesiller yetiştirmek için ilmi ve insanı bütün gerekleri yerine getirecek, parası olmadığı için ölüme terk edilen insanları bağrına basacak ve onları daha sağlıklı hale koymak için uykularını yok edecek, laboratuarlarda yeni ilaç bulmak için gecelerini gündüz yaparak ülkemizin dışa verdiğini milyon dolarlık aşı ve ilaçları bulmanın ve adını Türk tarihine geçirmenin hazzını yaşayacaktır..

 

Gazeteci olarak varlıklı patronunun talimatları doğrultusunda değil, doğru yolda, milletimizin duygu ve düşüncelerine yürekten tercüman olacak, kalemini bu konuda bitirip, objektifini kullanacaktır..

 

Siyasetçi olarak milli menfaatlerimizi her şeyin üzerinde tutarak, cennet ülkemin kalkınması için gerekli kanunları en kısa sürede çıkartarak uygulamasını bir an önce başlatıp takip edecektir. Smokin giyip, en güzel maaşı alıp yerine oturmayacak, maaşının hakkını verecek, halkına yüksekten bakan değil, halkını asıl-kendisini vekil olarak her zaman kabul edecek, halkının dertleriyle yakinen ilgilenecektir!...

 

Özetle Türk genci hangi mesleği seçerse seçsin, hangi tahsili alırsa alsın, her şeyden önce milli ve manevi değerlerine bağlı olarak büyük Türk milletine lâyık iyi bir vatan evlâdı olacaktır.

 

Atatürk’ün dediği gibi:”Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” bu ruh ve inançla ölünceye kadar şanlı ecdadını hatırlayarak çalışacaktır.

 

Değerli okuyucularım,

 

Vatanın aziz toprağı fertlerinden iki şey ister.Bunlardan biri KAN’dır, diğeri ise TER!..Bizden önceki nesillerden KAN istedi.Şanlı ecdadımızın da bu kanı vatanın selâmeti için bolca akıtarak bu toprakları bize yurt edindiler. Bugün ise vatan bizden TER bekliyor TER!..Bu teri aziz vatanımızın kalkınması, tarihi şan ve şerefle dolu milletimizin güçlenmesi için bolca dökmek zorunda olduğumuzu da asla unutmayalım.

 

Vatan toprağına kan dökmekle ter dökmek arasında bir fark yoktur. Samimi ve dürüst olarak vatan ve millet aşkı ile dökülen ter, bir şehidin döktüğü kan kadar mübarektir. Lütfen bu teri, bulunduğumuz makam ve mevki ne olursa olsun ülkemiz için bolca akıtalım ki kalkınabilelim..

 

Yürekleri fethederek, bir gönül eri olarak Anadolu toprakları üzerine kurulu cennet ülkemizi ve aziz milletimizin gününde mutlu ve geleceğinden umutlu ve güçlü olmasını istiyorsak, lütfen gönülleri fethedip, kalp kırmadan bir an önce “Muasır medeniyet” seviyesi üzerine ülkemizi taşımak üzere herkesi kollarını sıvayarak vatan-millet ve bayrak aşkıyla kardeşlik ruhuyla yaşamaya davet ediyorum.

 

İşte bugüne kadar “muasır medeniyet” seviyesini yakalamamamızın  temelinde de bu ruhun olmaması yattığını ve Atamızın kemiklerini sızlattığımızı da lütfen kabul edelim…

 

Bütün dünya AY’a giderken, işte biz bunun için yaya kaldık!.. Atatürk’üm sağ olsaydı, bunun hesabını çok ağır sorardı değil mi?..

 

Her zamankinden daha çok milli birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde, “düşman sevindirmenin ne âlemi var şimdi, milletçe kenetleşip sarılmamız kâr şimdi” sözünü hatırlatıyorum.

 

M.Âkif’in ifadesiyle de:

Tefrika girmeden bir millete, düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!..

Beytiyle  de herkesi Yunus Ermenin dilinden, bir olmaya, iri olmaya ve  ve diri olmaya çağırıyorum.

Saygılarımla…

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
1 Yorum
Abdulkadir İPEKOĞLU Arşivi